Türk Sinemasından Seçmeler ( Milliyet'ten )
>> Güzel olduğunuz kadar
küstahsınız da.
>> Anneciğim, ben bu amcayı çok sevdim. Ona baba
diyebilir miyim?
>> -- Bana annemi tekrar anlatır mısın babacığım?
-- Senin annen bir melekti yavrum.
>> -- Neden ağlıyorsun anneciğim?
-- Hayır yavrum ağlamıyorum. Gözüme toz kaçtı.
>> Benim de senin yaşlarında bir oğlum vardı
evladım.
>> Seni sevmiyorum, seninle oyun oynadım, bunu
anlamadın mı hala? ( Aktör veya aktrist amansız bir hastalığa _genellikle ince
hastalığa_ tutulduğu zaman sevgilisine söylediği ilk cümle. )
>> Annen sen doğarken öldü yavrum.
>> N'olur gerçeği söyleyin doktor yaşayacak
mıyım?
>> O kızla evlenirsen, seni mirasımdan mahrum,
evlatlıktan men ederim.
>> Nayır Necla, n'olamaz.
>> Hayır siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa
ediyorum.
>> Tanrim, bu resim... bu resim...
>> Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir
fabrikatörün kızısın.
>> Biz ayrı dünyaların insanıyız.
>> Aman tanrım, göremiyorum... Göremiyorum... Kör
oldum.
>> Görüyorum... Görüyorum...
>> Evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak.
>> Aman Allahım, ne kadar mesudum.
>> Hayır... Durun ! Kemal suçsuzdur... Aradığınız
suçlu benim !
>> Bizim bu dünyada yaşamaya hakkımız yok mu be
hakim bey abicim. Ha?
>> Bu ses... Bu ses... Olamaz, git... Git buradan...
>> Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla.
>> Üstlendiğin vazife çok mühim Kemal, bu görevi
layıkıyla yapacağından eminim.
>> Ben kör bir gencim, hayatımı keman çalarak
kazanırım. Rica ederim duygularımla oynamayın.
>> Sen arkadaşımın aşkısın.
>> Sizi ebediyete kadar bekleyeceğim.
>> Lutfen haddinizi biliniz.
>> Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanrıdan ümit
kesilmez.
>> Tanrım ne kadar bedbahtım.
>> Bana yıllar önce çılgıncasına sevdiğim bir
kadını hatırlattınız...
>> Babanın kanını yerde koma oğul.
>> -- İşte bana yazmış olduğun aşk dolu
mektuplar. Meğer hepsi yalanmış. Al bunları.
-- Hayır Tamer... Olaylar sandığın gibi değil.
>> Fakirsin sen... Fakir... Fakir...
>> Beni paranla satın alabileceğini mi sandın?
>> Bu resimdeki amca kim anne?
>> Sen kaç yiğidim, ben onları oyalarım.
>> Hayır... Hayır... Tertemiz hislerimle oynadın
benim.
>> Biliyordum... Ölmediğini biliyordum Rıfat.
>> Oh ne saadet.
>> Yaa Justinyanus, işte buna Osmanlı tokadı derler.
>> Yettim yiğidim.
>> Yavrum İstanbul sana neler etmiş?
>> Saadet dolu yuvamıza kara bir gölge düşürdün.
>> Bizim gibi insanlar şerefleri için yaşarlar,
namusları için ölürler. Ama sen bunu anlayamazsın.
>> Ben artık yarım bir insanım.
>> Çocuğumun ameliyat parası için yaptım herşeyi.
>> Ağlamak istiyorum.
>> Demek ikimiz de aynı kadını sevdik.
>> Olmadı Neriman, yapamadım. Seni unutamadım.
>> Ben sırtımda taş taşır, yine seni okuturum
yavrum.
>> Söyleyemedim anne, babamın simitçi olduğunu yine
söyleyemedim.
>> Son nefesimde herşeyi itiraf etmek istiyorum. Katil
benim.
>> Demek aşkımız bir yalandı.
>> Parayla saadet olmaz evladım, bunu sakın unutma.
>> Tanrım neden, neden ben!
>> N'allahım... Sen sen... Bu ses n'olamaz...